اَلْمُتَعَدِّى، هُوَ مَا يَتَجَاوَزُ فِعْلُ الْفَاعِلِ إِلَى الْمَفْعُولِ بِهِ. اَللَّاَزِمُ، هُوَ مَا لَمْ يَتَجَاوَزْ فِعْلُ الْفَاعِلِ إِلَى الْمَفْعُولِ بِهِ بَلْ وَقَعَ فِي نَفْسِهِ.
اَلْمُتَعَدِّى müteaddi fiil: هُوَ مَا o müteaddilik öyle bir şeydir ki, يَتَجَاوَزُ geçer, فِعْلُ الْفَاعِلِ failin fiili, إِلَى الْمَفْعُولِ بِهِ mefulü bihe, yani failin fiilinden etkilenen nesne yada özneye. اَللَّاَزِمُ lazım fiil: هُوَ مَا o lazım fiil olma öyledir ki, لَمْ يَتَجَاوَزْ geçmez, فِعْلُ الْفَاعِلِ failin fiili, إِلَى الْمَفْعُولِ بِهِ mefulü bihe, yani failin fiilinden etkilenen nesne yada özneye. بَلْ bilakis o lazım fiil, وَقَعَ gerçekleşir, فِي نَفْسِهِ fiili işleyen o failin kendisinde.
Müteaddi (geçişlilik); Failin işlediği fiil bir mefule (özne veya nesneye) geçer.
Lazım (geçişsizlik); Failin işlediği fiil bir mefule (özne veya nesneye) geçmez, bilakis o fiili işleyen failin kendisinde vaki olur.